Sana daha iyi bir alışveriş deneyimi sunulabilmesi için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinde çerezler ile toplanan kişisel verilerin Veri Politikamız - Bilgilendirmelerimizde belirtilen amaçlar ve yöntemler ile mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.
Bir gün öleceğini bilerek yaşamanın insanın en büyük trajedisi olduğu düşünülürken Lacan, tüm zorlukları ve ağırlığına rağmen hayatı çekilir kılan şeyin bir gün sona ereceğini bilmek olduğunu öne sürmüştür. Ölümlü olduğunu bilen insan hayatı başka türlü görür, mücadelesinde farklı anlamlar bulur.
İnsanın temel dürtüsünün en kolay yoldan hazza ulaşmak ve bunun önündeki engelleri savuşturmak olduğu düşüncesi, Freud'a göre insan ruhunun karmaşıklığını açıklamak için yeterli değildir. Bu yüzden insan doğasında iki ayrı uçta yer almalarına rağmen birbirini dengeleyen iki temel dürtü olduğunu öne sürmüştür Bunlardan biri canlılığı koruyan ve her alanda onu yeniden üreterek hayatın devamını sağlayan yaşama dürtüsüdür. Bunun tam karşısında tüm yıkıcılığıyla yok etmeyi ve dahası yok olmayı hedefleyen ölüm dürtüsü yer alır. Tüm yaratıcı eylemler, umut, mutluluk ve keyifle ilgili şeyler yaşam dürtüsünden kaynaklanırken; öfke, korku, kavga ve yok edici eylemler ölüm dürtüsünün eseridir.
Freud bu iki dürtüyü Yunan Mitolojisinden iki figürle karakterize etmiştir. Popüler kültürde aşk tanrısı olarak basitleştirilmiş Eros Yaşam Dürtüsü'nün vücut bulmuş halidir. Ölüm dürtüsünü temsilen karşısında Thanatos yer alır.
Eros temelde yaşam sevgisinin temsilcisidir. Mitolojide aşkı ve eşleşmeyi harekete geçirerek canlılığı devam ettiren en eski tanrılardan biridir. Thanatos ise Yunan mitolojisi'nde 'ölüm'ün vücut bulmuş halidir. Ölüm tanrısı değil ölümün ta kendisidir.
Gece tanrıçası Niks, Hypnos (uyku) ve Thanatos (ölüm) tanrılarını doğurmuştur. Thanatos, Hypnos ile birlikte yeraltındaki ölüler ülkesinin en derin yeri olan Tartaros'ta oturur. Thanatos, erken dönemlerde güçlü bir figür olarak tasvir edilir ve gelişi acı ve keder getirirken; daha sonraki dönemlerde Cennet fikri olgunlaşınca yakışıklı bir genç adam olarak tasvir edilmiştir.
İnsandaki tüm yıkıcı, öldürücü dürtüleri temsil eden Thanatos, yapıcılığı, yaratıcılığı ve sevgiyi temsil eden Eros'un tamamen karşıtıdır. Bir çok düşünür insan hayatına bu iki zıt gücün mücadelesi, bitmek bilmeyen savaşı olarak bakmış sonuçları Eros'un ya da Thanatos'un zaferi olarak yorumlamıştır. Eros ve Thanatos tek başına iyiliği ve kötülüğü temsil ettiğini söylemenin doğru olmadığını söyleyen düşünürler, insan ruhunun zenginliğinin ikisinin mücadelesinden kaynaklandığını öne sürmüşlerdir.
Söz konusu sanat olduğunda bu iki zıt gücün mücadelesi farklı bir boyut kazanır. Bazen yaratıcılık için eski anlayışın üzerinde şekillenirken bazen yeni bir şey söylemenin yolu eskiyi tamamen yıkmaktan geçer. Böyle bakıldığında Yaşam ve Ölüm dürtüsü arasındaki mücadele yeni bir anlam kazanır. Payidar, Eros ve Thanatos'un ilişkisini basit bir galip gelme çabası olmanın ötesinde ele alıyor. İki zıt dürtünün arasındakini bir savaş değil; yeni bir denge arayan karşılıklı bir dans olarak yorumluyor.